Antik Çağın Hayvan Başlı Kapları Ryhton’lar

Antik Çağın Hayvan Başlı Kapları Ryhton’lar

Antik dönemde her türlü ihtiyaç için ilkel malzemelerle yapılmış pek çok kap türü günümüze kadar ulaşmıştır. Yapılan kazılarda gün ışığına çıkarılan sayısız seramik eser çeşitli müzelerde sergilenmektedir.

Antik dönemlerde yemek pişirmek ve sunmak; şarap, zeytinyağı ve hububat taşımak ve depolamak amacıyla yapılmış pek çok pişmiş toprak kap formu vardır.

Bunun yanı sıra adak törenleri için tasarlanan kaplar, buhurdanlıklar, kadınların krem, merhem, yağ ve parfüm kapları, mezar armağanı olarak tasarlanan gözyaşı şişeleri ve tamamen estetik amaçla yapılmış süs eşyası formundaki kaplar arkeolojik bir zenginlik olarak kendini gösterir.

Literatürde bu kapların genel ismi vazodur.

Gerek gündelik yaşamda kullanılmak için gerek sunu ve adak için gerekse kozmetik ve süs amaçlı olarak üretilen bu kaplar aynı zamanda kendi dönemlerindeki insan yaşamlarıyla ilgili ipuçları da vermektedir.    

Farklı amaçlarla ve farklı formlarda yapılmış, üzerleri dönemlerinin sanat anlayışını yansıtan figürlerle bezenmiş olan bu kaplardan birisi de Ryhton adı verilen kaplardır.

Kimi kaynaklarda Riton olarak da geçen bu kaplar törenlerde içki sunmak ve “libasyon” yani tanrılara sıvı sunu yapmak için kullanılıyordu.

İçki kabı olan ritonların ayırt edici özellikleri ise hayvan başı şeklinde tasarlanmalarıdır. Kartal, boğa at, geyik, köpek, tilki, horoz gibi hayvan başları şeklinde tasarlanan Ritonlar bazen de kadın başı ya da  Grifon denilen mitolojik yaratıklar şeklinde de tasarlanabiliyordu.

Bunun dışında boynuz biçiminde yapılan ritonlar da vardır.

Ryhton ya da ritonların yapıldığı malzeme ise antik çağlarda en çok kullanılan pişmiş topraktır.

Metalden yapılan ritonlar da vardır. 

Kabın içine konulan sıvı, hayvanın burun deliklerinden akar.

Yapılan kazılarda Anadolu coğrafyasında İ.Ö 2000’li yıllardan günümüze ulaşmış pek çok riton gün yüzüne çıkarılmıştır.

İçki ve sunu kabı olarak kullanılan ritonlar tüm keramik eserler içinde en ilginç, sanatsal ve çarpıcı olan kap formlarıdır diyebiliriz.

Siz de evinizde ev işyerlerinizde antik çağın esintilerini hissetmek istiyorsanız Müzedenal.com sitesinde yer alan Ryhton örneğini inceleyebilir ve satın alabilirsiniz.

MÜZEDENAL BLOG

Hitit Kralı Şuppiluliuma’nın Gizemini Keşfedin!

İri gözleriyle şaşkın ve meraklı bir ifadeyle bakan, bir elinde mızrak bir elinde başak tutan Hitit Kralı II. Şuppiluliuma’nın heykeli 2013 yılında Hatay’ın Reyhanlı ilçesindeki Tell Tayinat höyüğünde yapılan kazılarda gün ışığına çıkarıldığında gizemi de peşi sıra geldi.

Toprağın altındaki bu 3 bin yıllık gizem, 1.5 metrelik boyu,  1.5 ton ağırlığındaki gövdesi ve o dönemi yansıtan özellikleriyle şimdiki zamana uyandığında tarih severleri de büyük bir heyecana sevk etti.

Sırtında künyesi yazılı olan heykel, kendi döneminin en güçlü kralı olan Şuppiluliuma’nın fiziksel özellikleri ile ilgili de ipuçları veriyordu. 

Toprak ve Bereket Tanrıçası Kybele’nin İlginç Hikayesi

Anadolu uygarlıklarının kült figürlerinden birisi olan “ana tanrıça” doğurganlık ve bereketi simgeleyen karakteristiği ile binlerce yıl sonra bile zihinlerde var olmaya devam ediyor.

Anadolu’da Kubaba olarak anılan bu tanrıça Frigya’da Kybele adını alıyor ve temelde aynı noktayı işaret ediyor; yaşamın içine dişil enerjisini yayan, güçlü ve dirayetli kadın formu.

Frigya’da ana tanrıça olan Kibele’ye dağ doruklarında tapılırdı. Magna mater yani tanrıların anası olarak dillendirilen Tanrıça Kybele doğa ile bütünleşmiş bir ana tanrıçadır. Bu ana tanrıça kültü Anadolu coğrafyasında İ.Ö 6500 yıllarına kadar gitmektedir.

1 2 3 .... 7 8 9 10
T-Soft E-Ticaret Sistemleriyle Hazırlanmıştır.