Nasıralı İsa’nın Annesi Meryem Kimdir?

Nasıralı İsa’nın Annesi Meryem Kimdir?

Masum ve daima hüzünlü yüzü ile pek çok kilise tasvirinde yer alan ve mistik bir öge olarak zihinlere kazınan Meryem Ana kimdi, nasıl bir yaşam sürdü?

İşte Meryem Ana’nın yaşamda bıraktığı izler…

İsa peygamberin annesi olarak bilinen Meryem Ana, kutsal bir kimlik olmasının ötesinde ikonik olarak da tanımlanabilecek bir figür.

İbrani asıllı olan ve Davut peygamber soyundan olan Meryem Ana, henüz küçük bir kız çocuğu iken anne ve babası tarafından Kudüs’te bulunan Zekeriya peygamberin yanına bırakılır. 

15 yaşına geldiğinde genç bir adam olan Yusuf’la nişanlanan genç kız aralarında hiçbir fiziksel bağ olmamasına karşın Tanrı’nın mucizesiyle hamile kalır.

Hamile kaldığında pek çok söylenti ile karşı karşıya kalan Meryem, bebeği İsa doğduktan sonra Yusuf’la birlikte Mısır’a kaçarlar.

Bundan sonrası ise biraz esrarlıdır. Meryem hakkında değişik rivayetler vardır.

Kimi söylentilere göre Meryem Ana aradan belli bir süre geçtikten sonra Filistin’e döner.

Kimi kaynaklar ise Meryem’in Efes’ geldiğini ve burada oğlu İsa peygamber tarafından bir Aziz’e emanet edildiğini söyler.

Aziz onu taş bir kulübeye yerleştirir ve Meryem ölüme yaklaştığı son yıllarını burada geçirir. Burada da yaşama veda der.

Tüm semavi dinlerde saygın bir kişilik olarak kabul edilen ama özellikle Hristiyan Katolikler tarafından kutsal bir varlık olarak görülen Meryem Ana, bugün hala resimleri, tasvirleri ve heykelleri ile Hristiyanlık dininde çok özel ve önemli bir yere sahiptir.

Katolik Kilisesi sınırlarında Meryem’e atfedilen pek çok ikona bulunmaktadır.

Meryem’den söz eden sadece İseviler değildir. Yalnızca Hristiyan aleminde değil İslamiyet’te de adı sıkça geçen İsa’nın annesi Meryem Ana, Kur’an-ı Kerim’de de birden fazla sure de anılır.

O, bir peygamber doğuracağını Cebrail vasıtasıyla haber alır. Bebeği İsa’yı gözlerden uzak bir hurma ağacının altında dünyaya getirir.

Ve babasız bir bebek dünyaya getirdiği için o denli utanır ki gaipten gelen bir ses Meryem’i rahatlatır. Bu ses ona bebeğinin şerefli kılındığını müjdeler.

Bebek İsa konuşur ve annesinin iffetli ve onurlu bir kadın olduğunu, kendisine peygamberlik verildiğini ve annesi Meryem’e iyi davranılmasını söyler.

Meryem adı semavi dinlerde kabul gören ve yaygın olarak kullanılan bir isimdir.

İzmir’in Selçuk ilçesinde bulunan Bülbül Dağı’ndaki Meryem Ana Evi, onunla ilgili eşya, obje ve resimlerin bulunduğu, özel bir mekandır.  

Kutsal sayılan, saygı gören ve uhrevi eşyalarla dolu bu ev onun kutsal ruhunu adeta sönmeyen bir kandil alevi gibi yakıp durur.

Dünyanın son gününe kadar… 

Meryem Ana’nın taçlı heykel örneğini Müzedenal.com sitesinde bulabilir ve evinizin en özel köşesinde sergileyebilirsiniz.

MÜZEDENAL BLOG

Aşk ve Savaşla Örülmüş Bir Efsane: Truva Efsanesi

Truva Efsanesi, mitoloji denildiğinde ilk akla gelen efsanelerden biridir. İçinde aşk olan, büyülü ve sürükleyici bir efsane üstelik... Adını sık sık duyduğunuz, filmlere konu olan Truva Efsanesini gelin yeniden hatırlayalım.

Antik Dönem’in en çarpıcı destanlarından olan İlyada Destanı’nda Truva Savaşı çok detaylı şekilde anlatılır. Homeros tarafından kaleme alınan İlyada Destanı, Yunanlar ile Truvalılar arasındaki savaşı anlatır. 1868 yılında Heinrich Schliemann tarafından gün ışığına çıkarılan Truva kentinin de böylece mit değil gerçek olduğu da kanıtlanmıştır. 10 yıl süren Truva Savaşı’nın sadece 51 gününün anlatıldığı İlyada, sürükleyici dili ile de dikkat çeker.

Müzedenal sitesinde  yer alan Hatice Gökçe Truva Koleksiyonu ile bu çarpıcı efsaneyi daima yanınızda taşıyabilirsiniz. 

En Güzele…

En çarpıcı sahnelerden biri bu cümlenin ekseninde döner: En Güzele… Tanrı Zeus, Nereus’un kızı deniz tanrıçası Thetis ile Peleus’un düğününe nifak tanrıçası Eris’i çağırmaz. Onun dışında kalan tüm tanrı ve tanrıçalar düğüne davet edilir. Nifak tanrıçası Eris, Zeus’a duyduğu kızgınlığın acısını bir elma ile çıkarmak ister ve üzerine “En Güzele” yazdığı altın elmayı ortaya atar.

Tanrıçalar Hera, Athena ve Aphrodite elmanın kendilerine atıldığını düşünür ve kavgaya tutuşur. Zeus bu anlaşmazlığın çözülmesi için hakem olarak Paris’i tayin eder. 3 tanrıça Paris’e kendini seçtirmek için vaatlerde bulunur. Hera sonsuz güç ve kudreti, Athena başarı ve zaferi, Aphrodite ise dünyanın en güzel kadınının aşkını vadeder.

Tarihe Işık Tutan Troya Müzesi Hakkında Bilmeniz Gerekenler

Müzeler tarihte yaşanmış ve dünyanın seyrini değiştirecek pek çok olayın, gelişimin, buluşun, keşif ve icadın; kısacası hayata ait tüm dönem ve dinamiklerin toplumların üzerinde ve yaşamlarında yarattığı etkilerin materyallerini muhafaza eden kurumlardır.

En önemli özellikleri ise geçmişle bağ kurulmasını kolaylaştırmak ve böylelikle bugünün daha iyi anlaşılmasına zemin hazırlamak olan bu kurumlar geçmişe bakarak geleceği planlama ve şimdiki zamanı daha iyi kavrama yolunda da en önemli kılavuzlardır.  

İşte bu müzelerden biri de Troya Antik Kenti’ne dair buluntuların sergilendiği Troya Müzesidir. Tarihsel süreçte çok köklü bir yeri olan Troya, bu müze ile kendi kadim tarihinin özetini de çıkarmaktadır. Bünyesinde restorasyon laboratuvarları, 2 bin metrekarelik depo alanı, hem geçici hem de daimi sergi alanları, kafe, restoran ve dükkanlar yer almaktadır.

Çanakkale’ye bağlı Tevfikiye köyü sınırları içinde yer alan Troya Müzesi UNESCO Dünya Kültür Mirası listesine dahil edilen Troya Antik Kenti girişinde yer alır. 2014’te yapımına başlanan müze 10 Ekim 2018‘de hizmete açılmıştır.

Müzeye gidildiğinde ilk göze çarpan detay duvarlardaki Troya katmanlarıdır. Troya Antik Kenti’ne ait yontular, mezar taşları, fotoğraf ve diğer materyaller yardımıyla Troya kenti hakkında bilgi edinmek mümkündür.  

1 2 3 .... 8 9 10
T-Soft E-Ticaret Sistemleriyle Hazırlanmıştır.